Image

Özofagus Kanseri (Yemek Borusu Kanseri)

Özofagus Kanseri (yemek borusu kanseri) dünyada en çok görülen on kanser türünden biridir. Dünyadaki kansere bağlı ölümlerin %5’inden fazlasını oluşturmaktadır. 50’li ve 60’lı yaşlarda görülme sıklığı artmaktadır. Erkeklerde daha çok görülmektedir. Türkiye yemek borusu kanserinin sık görüldüğü ülkelerden biridir. Genellikle adenokarsinoma ve skuamoz hücreli karsinoma olarak adlandırılan iki tipi görülmektedir. Çok daha nadir görülen tipleri de vardır. 

Özofagus kanseri gelişiminde etkili olan birçok faktör vardır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Sigara
  • Alkol
  • Sıcak içecekler (sıcak çay gibi)
  • N-nitroso bileşikleri (salamura yapılmış sebzeler)
  • Yeşil sebze ve vitaminden fakir beslenme
  • Düşük sosyoekonomik şartlar
  • Fungal toksin ve virüsler
  • Mediastene radyasyon öyküsü
  • Kimyasallara bağlı korozif striktürler
  • Plummer-Vinson Sendromu
  • Obezite
  • Akalazya
  • Reflü
  • Barrett Özofagus
  • Çölyak Hastalığı

Hastalarda en sık görülen belirti yutma güçlüğüdür (disfaji). Disfaji başlangıçta katı gıdalara karşı ortaya çıkar. Daha sonra ise sıvı gıdalara karşıda yutma güçlüğü görülür. Sık görülen bir belirti de kilo kaybıdır. Kilo kaybı hem yutma güçlüğüne hem de tümörün neden olduğu katabolizmaya bağlı olabilir. Ayrıca ağrılı yutma (odinofaji), göğüs ağrısı, regürjitasyon (yemeklerin ağıza gelmesi), ses kısıklığı, kanama gibi belirtiler de görülebilir.  

Özofagus kanseri tanı ve evrelemesinde çok çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bunlardan ilki ve en önemlisi endoskopidir. Endoskopik tekniklerdeki ilerlemeler tanının daha erken ve güvenli şekilde konulabilmesine olanak vermektedir. Tanı ve evrelemede kullanılan teknikler aşağıda sıralanmıştır:

  • Endoskopi + biopsi
  • Bronkoskopi 
  • Bilgisayarlı tomografi
  • Endoskopik ultrasonografi
  • PET-BT
  • Manyetik rezonans
  • Torakoskopi, laparoskopi

ÖZOFAGUS KANSERİ (YEMEK BORUSU KANSERİ) CERRAHİSİ

Yemek borusu kanserinin (özofagus kanseri) cerrahi tedavisi radikal olarak yemek borusunun çıkarılmasıdır. Buna radikal özofajektomi veya radikal özofagus rezeksiyonu adı verilmektedir. Bu radikal cerrahi tedavi ameliyat öncesi ve sonrasında uygulanan radyoterapi ve kemoterapi ile kombine şekilde uygulanmaktadır. Radikal cerrahide yemek borusu ile beraber bölgesel lenf bezleri de çıkarılmaktadır. Güncel olarak bu lenf bezleri 2 alan veya 3 alan lenf nodu diseksiyonu şeklinde yapılmaktadır. 

Tarihsel olarak yemek borusu cerrahisi ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek sıkıntılar açısından zor ve riskli bir cerrahi olarak kabul edilmektedir. Hastalar için hayati riskin yanı sıra hayat kalitesi ile ilgili problemler de ortaya çıkabilmektedir. Bütün çabalara rağmen tedavi sonrası 5 yıllık sağkalım %30-%40’larda seyretmektedir.   Son yıllarda yapılan önemli bilimsel çalışmalarda uygun neoadjuvan/perioperatif tedavi ile kombine olarak yapılan radikal cerrahi ile %45, %47 ve %55 civarında 5 yıllık sağkalım rakamlarına ulaşılmıştır. 

Özofagus kanseri (Yemek borusu kanseri) tedavisinde endoskopik, laparoskopik ve robotik cerrahi alanlarında önemli gelişmeler olmuştur. Ayrıca onkolojik tedaviler ile ilgili yeniliklerde umut vericidir. 

Özofagus kanserinin adenokarsinoma ve skuamoz hücreli karsinoma olarak iki ana histolojik tipi vardır. Her iki histolojik tipte de lenf nodu tutulumu sık görülür. Özofagus kanseri abdominal (karın içi), torakal (göğüs içi) ve servikal (boyun)  lenf nodlarına metastaz yapabilmektedir. Özofagus duvarındaki lenfatik ağ her yöne doğru ve çok zengin olduğu için her yöne doğru lenfatik metastaz görülebilmektedir. Bu nedenle ameliyat sırasındaki lenfadenektomi genişliği çok önemlidir. Özofagus kanseri cerrahisinde genellikle iki veya üç vücut boşluğuna (karın, göğüs, boyun) girmek gerekmektedir.

Özofagus kanseri tedavisinde multimodal yaklaşım gereklidir. Cerrahi, gastroenteroloji, radyoloji, patoloji, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi uzmanları tanı, tedavi ve takip süreçlerinde rol almaktadır. Cerrahi dışı tedavi yöntemlerindeki gelişmeler başarı şansını arttırmakla birlikte tedavinin merkezini cerrahi tedavi oluşturmaktadır. Cerrahi tedavi için günümüzde çok çeşitli yaklaşımlar mevcuttur. Bu yaklaşımların seçimi için titiz bir değerlendirme süreci gereklidir. 

ENDOSKOPİK TEDAVİLER

Endoskopik teknikler özofagus kanseri tanı ve evrelemesinde çok önemlidir. Son yıllarda endoskopik tekniklerdeki gelişmeler sonucunda erken evre özofagus kanserlerinde de kullanılmaya başlamıştır. Ancak yemek borusu kanserlerinin çok az bir kısmı endoskopik tedavilere uygundur. Tümörün 2 cm’den küçük olması, kötü diferansiye olmaması, lenfatik ve kan damarlarında tümör hücresi olmaması, tümörün mukoza (en iç tabaka) tabakasında sınırlı olması gereklidir. Bu hastalarda lenf bezi metastaz riski %5’in altındadır ve endoskopik tedaviler uygundur. Bunun dışındaki hastalarda cerrahi tedavi düşünülmelidir.   

Endoskopik tedavi endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) ve endoskopik submukozal diseksiyon (ESD) olarak adlandırılan yöntemlerle yapılır.  Uygun hastalarda genellikle önerilen yöntem ESD’dir.  

AÇIK CERRAHİ

Açık cerrahide ameliyatın hem karın hem de göğüs kısmı uygun kesiler yapılarak gerçekleştirilir. Karın kısmında midenin üst kısmı çıkartılır, mide serbestleştirilerek tüp hailne getirilir. Karın bölgesindeki bölgesel lenf bezleri de çıkarılır. Ameliyatın bu kısmı tamamlandıktan sonra hasta yan yatırılır ve göğüs boşluğu açılarak yemek borusu bölgesel lenf bezleri ile birlikte çıkarılır. Boyun bölgesine kadar çıkmanın gerekli olmadığı durumlarda mide göğüse çekilerek geri kalan yemek borusu ile ağızlaştırılır. Boyuna kadar çıkmak gerekirse yemek borusu tamamen çıkarılır. Boyun bölgesine kesi yapılarak lenf diseksiyonu yapılır. Mide boyuna kadar çekilir ve yemek borusuna boyunda ağızlaştırılır. Açık yöntemle hem karın hem de göğüs boşluğunda direk görüş altında yeterli lenfatik temizlikle onkolojik cerrahi gerçekleştirilebilir. Cerrahi sonrasında %60’a varan komplikasyon oranları ve %4-5 civarında ölüm riski bildirilmektedir.

MİNİMAL İNVAZİF CERRAHİ (Laparoskopik Cerrahi, Robotik Cerrahi)

Laparoskopik cerrahinin yaygınlaşması ve daha az ağrı, daha az yatış süresi, daha erken beslenmeye başlanması, daha iyi kozmetik sonuçlar elde edilmesi sonucunda özofagus kanserlerinde de minimal invazif cerrahi uygulanmaya başlamıştır. Son 10 yılda özofagus kanseri için laparoskopik cerrahi giderek artmıştır. Laparoskopik cerrahi ile başta akciğer ile ilgili sorunlar olmak üzere ameliyat sonrası komplikasyonlarda azalma görülmüştür. Daha az ağrı, daha erken iyileşme, daha iyi hayat kalitesi gibi avantajların yanında hastaların uzun dönem takibinde onkolojik sonuçlarında çok iyi olduğu görülmüştür.  

Özofagus kanseri cerrahisinde robot kullanımı da mümkündür. Robotik cerrahi ile lenf nodu diseksiyonunun daha iyi ve daha rahat yapılabileceği bildirilse de genel olarak laparoskopik ve robotik cerrahinin sonuçları benzerdir.  

Özofagus kanseri tedavisinde cerrahi, kemoterapi, immünoterapi, radyoterapi kombine olarak uygulanmalıdır. Hastanın multidisipliner olarak titizlikle değerlendirilmesi sonrasında hangi tedavi yöntem veya yöntemlerinin hangi sırayla kullanılacağına karar verilmelidir.  

Konu Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin İletişime Geçiniz