Hastalığın şiddetine göre çeşitli ilaç tedavileri verilir. Hastaların tedavi sırasında yakın takip altında olması gerekir. Hastalığın seyri sırasında toksik megakolon veya perforasyon (barsak delinmesi) gibi durumlar ortaya çıkabilir ve acil ameliyat gerekebilir. Ülseratif kolit hastalarında yıllar içinde kolon kanseri gelişebileceği de akılda tutulmalıdır.
Ülseratif kolitte hangi durumlarda cerrahi tedavi yapılır:
- İlaç tedavisine direnç
- Displazi varlığı (kanser öncesi hücresel değişiklikler)
- Kanser varlığı
- İlaca bağlı yan etkilerin olması
- Steroid (kortizon) bağımlı hastalık
- Çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği
- Acil cerrahi
Ameliyat kararı verilirken cerrahi, gastroenteroloji, patoloji, radyoloji gibi bölümleri içeren multidisipliner değerlendirme gerekir.
Ülseratif Kolit Cerrahisi
Ülseratif kolit cerrahisi sıklıkla aşamalı olarak yapılır. En sık uygulama 3 aşamalı cerrahidir:
1. Aşama: Total kolektomi
Kalın barsağın rektuma kadar (rektum bırakılarak) tamamen çıkarılması
2. Aşama: Proktektomi + ileal poş (İPAA) – anal anastomoz + loop ileostomi
Bu aşamada ilk ameliyatta bırakılan rektum çıkarılır. İnce barsaktan bir poş (kese) yapılır ve bu poş anüse bağlanır. Bu bağlantıyı korumak için de ince barsak yukarı kesimden geçici olarak çilde ağızlaştırılır.
3. Aşama: İleostomi kapatılması
Bu aşamada cilde ağızlaştırılan ince barsak karın içine alınır.
Hastanın durumuna göre bu yaklaşımda değişiklikler yapılabilir, ancak en sık uygulanan yaklaşım 3 aşamalı cerrahidir.
Ülseratif kolit sadece kolon ve rektumu tutan bir hastalık olduğu için başarılı bir cerrahi tedavi ile hastalık ortadan kalkar.
Bütün zor ve komplike ameliyatlar gibi ülseratif kolit cerrahisi sonrasında da bazı komplikasyonlar görülebilir. Ameliyat sonrası muhtemel komplikasyonlar ve hayat kalitesi ile ilgili beklentiler açısından hastanın ameliyat öncesinde detaylı şekilde bilgilendirilmesi gerekir.